AKP'NİN KÖMÜRÜ HALKI ZEHİRLEMİŞ

12:15 29 OCAK 2009

ODTÜ"nün yaptığı incelemeye göre Ankara"da dağıtılan kömürlerdeki arsenik ve kükürt miktarı Çevre Bakanlığı"nın kriterlerini kat kat aşıyor. Yardım kömüründeki arsenik miktarının, dünyada görülen en yüksek düzeyi aştığı ortaya çıktı. Kükürt oranıyla Çevre Bakanlığı standartlarının 5 kat altında olan bedava kömürün havaya saldığı arsenik zehiri, uzmanları bile şaşırttı.

DÜNYANIN EN YÜKSEK ORANI
ODTÜ Fen Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Semra Tuncel, başkentte dağıtılan kömürlerle ilgili analiz sonuçlarını açıkladı. Prof. Tuncel, "Yardım kömüründe bulunan arsenik miktarı dünyada literatüre geçmiş en yüksek miktar olan 410 PPM"nin çok üstünde. Kömürdeki arsenik miktarı 530 PPM düzeyinde çıktı ki bu daha önce görülmemiş, dünyada görülmemiş bir düzey" dedi.

AKP'li belediyenin rant amaçlı 'çevre planı'

İSTANBUL (23.02.2009)- TMMOB'a bağlı meslek odaları, İstanbul İl Çevre Düzeni Planı'na ilişkin Mimarlar Odası Büyükkent Şubesi'nde basın toplantısı düzenledi. Mimar ve mühendisler, yerel seçimler öncesi çıkarılan planın insan odaklı değil, rant ve yağma amaçlı olduğunu söyledi.

TMMOB'un açtığı davalar sonucu iptal edilen 1/100 000 ölçekli İl Çevre Düzeni Planı'nın İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi'nce oy çoğunluğu ile tekrar çıkartılması bugün protesto edildi. TMMOB bünyesindeki meslek odaları başkan ve temsilcileri, Mimarlar Odası Büyükkent Şubesi'nde düzenledikleri basın toplantısında ortak açıklamayı oda şube başkanı Eyüp Muhcu okudu.

Küresel şirketlere rant alanı sunuluyor

Muhcu, yeni çıkarılan planın iptal edilen eski plan gibi; teknik olarak yeterli olmayan, ciddiyetten uzak, kente insan öncelikli değil, rant ve pazarlama öncelikli bakan bir yaklaşımın ürünü olduğunu vurguladı. Muhcu, planın kentin pazarlanması ve küresel şirketlere rant alanı sunulması anlayışı temelinde hazırlandığını kaydetti. Planın, İstanbul'un tarihsel, doğal değerlerine zarar vereceğini ve sağlıklı gelişiminin önüne engel teşkil edeceğini kaydetti.

Kentsel dönüşümden rantsal dönüşüme

Muhcu, iptal edilen planda bulunan Kartal, Zeyport ve Haydarpaşa gibi bir çok projenin yeni planda tekrar yer aldığını söyledi. Geçmişte konut alanı gösterilen Ataşehir'in batı yakasınınsa Başbakan'ın Merkez Bankasının İstanbul'a taşınacağını açıklamasının ardından yeni planda “1. Derece Ticaret ve Hizmet Merkezi”ne dönüştürüldüğünü belirtti.

Orman ve tarım arazilerine imar izni

Muhcu, Ümraniye'de Elmalı içme suyu havzası alanına komşu olan 2-B orman arazisi üzerine Ticaret ve Hizmet Alt Merkezi kararı getirildiğine dikkat çekti. Aynı şekilde kentin kuzeyinde batı yakasında, iki baraj havzası arasında “Tarımsal Karakteri Korunacak Alan” üzerinde “Kentsel ve Bölgesel Donat Alanı” gösterilerek yapılaşmanın yolunun açıldığını vurguladı.

Küçükçekmece su havzası tehlikede

Muhcu, ayrıca, “Batı yakasında Silivri'de, E-5 Kuzeyinde, “Tarımsal niteliği Korunacak Alan” üzerinde İstanbul için 3. bir havalimanı kararı getirilmiştir. Yeni planda Küçükçekmece içme suyu havzası olmaktan çıkarılmıştır. 1. ve 2. derece arkeolojik sit alanı olan gölün Batı yakasının tamamı da 'Ünversite Alanı' olarak gösterilmiştir” şeklinde konuştu.

Muhcu rant amaçlı hazırlanan plana ilişkin “Uyarılarımıza karşın planın uygulamaya sokulması helinde, iptal edilmesi için elimizdeki tüm olanakları devreye sokacağımızı, bu arada yargıya da başvuracağımızı kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz” dedi.

İstanbul için yağma planı

Açıklamanın ardından Yıldız Uysal çevre planındaki değişiklikleri sinevizyon eşliğinde gösterdi. İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Cemal Gökçe de çevre planının Büyükşehir Belediye Meclislerince yapılmasını eleştirdi. Gökçe, seçimler öncesi AKP politikaları doğrultusunda İstanbul'un yeni bir yağma planıyla karşı karşıya olduğunu söyledi.

Ziraat Mühendisleri Odası Yıldırım derya ise AKP'yi Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ı eleştirdi. Derya, İstanbul'un kendine yetebilecek tarım arazilerinin yok edildiğini vurguladı.

Toplantı da yer alan meslek odaları şöyle; Çevre Mühendisleri Odası, Elektrik Mühendisleri Odası, Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası, İnşaat Mühendisleri Odası, Jeofizik Mühendisleri Odası, Maden Mühendisleri Odası, Mimarlar Odası, Orman Mühendisleri Odası, Peyzaj Mühendisleri Odası, Ziraat Mühendisleri Odası.

CHP'li Kılıç: Deniz Feneri'nin takipçisi olacağız

CHP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Üyesi Ali Kılıç, "Deniz Feneri Soygunu" dosyasının savcılığa ulaştığı bilgisini aldıklarını ve Deniz Feneri'nin Türkiye ayağı konusunda kimlerin Türk yargısına "hesap" verdiğinin takipçisi olacaklarını söyledi. Kılıç, Adalet Bakanı Şahin'in, CHP'ye resmi yazı ile başvurması halinde; ellerinde bulunan dosyanın bir kopyasını kendisine verebileceklerini de vurguladı.

Ankara - Almanya'da yürütülen Deniz Feneri Davası ile ilgili dosyanın Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na ulaşması sonrasında konuyla ilgili açıklamada bulunan CHP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Üyesi Ali Kılıç, Türkiye'de yürütülecek davanın yakın takipçisi olacaklarını söyledi. Kılıç, "Başta Sayın Başbakan olmak üzere Sayın Adalet Bakanı, Almanya'da davanın başlama tarihlerinde 'bu olay bizi ilgilendirmiyor, yurtdışında gerçekleşmiştir, bize ne' tarzındaki açıklamalarında bulundular. Bu açıklamalardan sonra CHP olarak olayın yakından takipçisi olduk ve 169 gündür Türkiye'ye getirtilemeyen 'Deniz Feneri Soygunu' davasını hükümet, CHP baskısı ve direnci sonucunda Türkiye'ye getirtmeyi başardı. Ve öğrendiğimiz kadarıyla dosya savcılığı ulaştırıldı" dedi.

"Takipçisi olacağız"

Kılıç, CHP olarak bir 169 gün daha beklemeyeceklerini vurgulayarak, "Bir an önce dosyanın Türkiye ayağı ve Türkiye'deki sorumluları Türk yargısına hesap verilecek noktaya getirileceklerdir. Bizim de elimizdeki belge ve bilgiler doğrultusunda ne gibi çalışmaların yapıldığını, kimlerle görüşüldüğünü ve şimdiye kadar bazı şirketlerde dönen oyunların nereye vardığını, bütün bunların yakından takipçisi olacağız" dedi. Kılıç, dava sürecinde özellikle de Adalet Bakanı ve hükümet mensuplarının, yargıya müdahale etmemesini beklediklerini söyledi.

"Adalet Bakanı, adalet dağıtmayacağını gösterdi"

Kılıç, Deniz Feneri dosyasının 10 gündür ellerinde olduğunu ve sürekli olarak savcılığa vermeyi teklif ettiklerini anımsatarak, "10 gündür dosya burada ve biz verelim dedik. Ancak Adalet Bakanı, bir hukukçu kimliğiyle 'bu çakma dosyadır' dedi. Bakan bu ifadesini geri almalı ve yapması gerekeni yaparak CHP'ye resmi yazı ile başvurmalıdır. Şu anda bize resmi bir başvuru gelmedi. Bakan, Almanya'dan da basın önünde çağrıda bulunarak mı dosyayı istedi? Her şeyi çok iyi biliyor kendisi ama Türkiye olunca bu prosedürleri görmemezlikten geliyorlar. Biz ciddi siyaset yapıyoruz" diye konuştu.

Adalet Bakanı Şahin'in Antalya'da yaptığı açıklamaya da dikkat çeken Kılıç, Şahin'in seçim arifesinde olunması nedeniyle çok üzücü bir noktaya düştüğünü kaydederek, "Antalya'da yaptığı açıklama Adalet Bakanına yakışmadı ve tarafsız olmadığını gösterdi. Adalet Bakanı, bu açıklamaları ile adalet dağıtamayacağını gösterdi" dedi.

ALEVİYİZ-BİZ.TR.GG BİLGİLENDİRME SERVİSİ
http://aleviyiz-biz.tr.gg

Tunceli'de susuz mezraya çamaşır makinesi

Esnaf tepkili: Beyaz eşya niye Elazığ'dan alındı?

TUNCELİ - Tunceli Valiliği’nin seçimler öncesinde parası Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’ndan sağlanarak yaptığı 5 milyon liralık beyaz eşya dağıtımında, suyu olmayan mezralarda oturanlara çamaşır makinesi verildiği ortaya çıktı. Köylüler, “Su olmadıktan sonra çamaşır makinesini ne yapalım” derken, kampanyadaki uygulamayı eleştirdiği için Tunceli Valisi Mustafa Yaman'ın hedefi olan Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Yusuf Cengiz, oda olarak hiç bir yanlış karara biat etmeyeceğini söyledi.
Sivil toplum örgütlerinin AKP'nin ‘seçim rüşveti’ olarak nitelediği 29 Mart yerel seçimleri öncesi yapılan beyaz eşya dağıtımı, tüm eleştirilere karşın Tunceli Valiliği'nce sürdürülüyor.
Tunceli Valiliği tarafından ilk Nazimiye İlçesi'ne gönderilen beyaz eşya ve ev eşyası, dağıtım yapılmadan önce Spor Salonu'nda depolandı. İlçe merkezi ve bazı köylerde oturan ailelere çek- yat ve halı dağıtımından sonra dün de Nazimiye İlçesi'ne 40 kilometre uzaklıkta bulunan ve yarım metre kar altındaki Doluca Köyü ile mezraları Tokatlı ve Kürekli'de önceden belirlenen ailelere 26 fırın ve 26 çamaşır makinesi verildi. Ancak çamaşır makinesi dağıtılan Tokatlı ve Kürekli mezralarında şebeke suyunun bulunmadığı ortaya çıktı.
MEZRASINDAKİ YARDIM MANZARASI
Tokatlı Mezrası’nda çamaşır makinesi verilenlerden Kıymet Çınar, içme ve kullanma suyu ihtiyacının kuyudan bidonlarla karşıladığını, çamaşır makinesini çalıştıracak su olmadığını söyledi. Yardım yıpılırken kimsenin kendilerine gelip ihtiyaçlarının ne olduğunu sormadığını belirten Kıymet Çınar, “Bize getirip çamaşır makinesi ve fırın dağıttılar. Bu yardım yapanlardan Allah razı olsun. Ama suyumuz olmadığı için çamaşır makinesini kullanamayacağım. Su gelene kadar ambalajını açamayacağım, çamaşır makinesi bana, ben çamaşır makinesine bakacağım” dedi.
Kıymet Çınar’ın kayınpederi Hıdır Çınar da kendilerine çek- yat, fırın ve çamaşır makinesi verildiğini belirtirken “Sağolsunlar ama bunlarla sorunlarımız çözülmez. Biz yoksuluz. İş versinler, para versinler. Bu karda kışta verecekleri para ile gıda ihtiyacımızı alırdık. Ama çamaşır makinesi vermişler, evde su yok. Buna bir anlam veremedim. Yinede Allah razı olsun” dedi.
Çamaşır makinesi verilen 4 ailenin oturduğu diğer mezra Kürekli'de de içme suyu şebekesi yok. Köylüler içme ve kullanma suyunu kuyulardan taşıyor. Çamaşır makinesi alan ailelerden birinin kızı Ayten Taşkıran, “Kimse gelip bize sizin neye ihtiyacınız var diye sormadı. Çek- yat, fırın ve çamaşır makinesi verdiler. Ama çamaşır makinesini kullanamayacağız” dedi. Taşkıran ailesi de çamaşır makinesini depo olarak kullandıkları keçilere yem verdikleri yere koydu.
Kürekli Mezrası'nda çamaşır makinesi alanlardan Musa Taşkıran, “Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür ederim ama medeniyetin mezraya gelmesi için önce yola ihtiyacımız var. Sonra suya ihtiyaç var. Yolumuz yok, kışın perişan oluyoruz. Suyumuz yok çamaşır makinesi gelmiş ne yapalım? Öncelikle bize yol ve su gelmesini istiyoruz” dedi.
TİCARET ODASI BAŞKANI'NDAN VALİYE YANIT
Tunceli Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Yusuf Cengiz dün Tunceli Valiliği'nce yapılan yazılı açılamada, kendisine yönelik suçlamalara tepki gösterdi.
Başkan Yusuf Cengiz, kentte mobilyacılık yapan ve kendilerine teklif verilmeyen Mahir Çalan ve Rasim Çiçek'le birlikte basın toplantısı düzenledi. Bazı esnafın Tunceli Valiliği'nin ‘Her eve beyaz eşya’ kampansı için ürün alımında kendilerine haksızlık yapıldığını söyleyerek Ticaret ve Sanayi Odası'na başvurduğunu söyleyen Cengiz, Nazimiye’de dağıtılan eşyanın sadece iki bayiden alındığını söyledi. Nazimiye’deki bayaz eşya satan mağaza bulunmadığını söyleyen Cengiz, “Alımların buradaki diğer esnafa da eşit şekilde bölüştürülmesi gerekiyordu. Bunun için Vali beyle görüşme talebinde bulunduk bizimle görüşmedi. Vali yardımcı randevu verdi onunla görüşüp şikayetimizi ilettik” dedi. Cengiz, Tunceli Valiliği'nin kendisiyle ilgili suçlamasına yanıt verirken şunları söyledi:
“Sayın Valimiz şahsıma işgal ettiğim makamı şahsi menfaatim için kullandığımı belirtmiştir. Ben o makama Tunceli Ticaret ve Sanayi Odası’nın üyelerinin yüzde 70'inin oyu ile seçildim. Hiç bir ücret almamaktayım. 9 yıldır da meclis üyeliği görevini yürütmekteydim. Üyelerimizin hakkını savunmak ve hakkaniyetli dağıtımın yapılmasını dile getirmekle projenin hangi kısmını maniple ettiğimi merak ediyorum. Tunceli Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı olarak yapılan hiç bir yanlış karara biat etmeyeceğim ve kendi üyelerimin menfaatini gözeteceğim bilinmelidir.”

Tunceli'de mobilyacılık yapan Mahir Çalan, kentte iki mağazası bulunduğunu ancak kendisinden ürün alımı için hiç teklifte bulunulmadığını söyledi. Çalan, “Ben Vali Yardımcısı ile gidip görüştüm. Bana ‘Seni ilgilendirmez. Biz istediğimiz yerden alırız’ dedi. Benim ne yapmam lazım? Ben şu anda 5 sene daha iş yapamam ya kapatmam lazım yada bırakıp gitmem lazım” dedi. Esnaf Rasim Çiçek de “Bizden de birkaç parça alınsaydı, itiraz etmezdik. Seviyoruz böyle yardımları, garibanlara yardım edilmesini ama biz de garibanız” diye konuştu.

Radikal